İDDİA 26: Küresel şirketler doğal bakteri ve virüslerin patentini alamaz, bu yüzden de aşıları genetiği değiştirilmiş mikroplarla hazırlar.
YANLIŞ
Soner Yalçın’ın da kitabında yer alan ve aşı karşıtları tarafından tekrar edilen hatalı yargılardan biri de küresel şirketlerin doğal bakteri ve virüslerin patentini alamayacakları için genetiği değiştirilmiş mikroplar ile aşı hazırlaması.
Üretilen mikroorganizmaların patenti alınabiliyor
Küresel şirketler doğal bakteri ve virüslerin patentini alamıyor, bu doğru. Orijinal formunda, doğada zaten var olan mikroorganizmalar patentlenemiyor. Çünkü mikroorganizmalar doğada, doğanın bir parçası olarak bulunuyorlar, keşifleri bir buluş olarak değerlendirilmiyor. Her ülkenin farklı bir patent kanunu var. ABD’de patentler USPTO tarafından, Avrupa’da Avrupa Patent Ofisi tarafından veriliyor. Avrupa Patent Ofisi’nde yer alan bilgilerde de, keşfin patent kapsamında olmadığı görülüyor. Avustralya Patent Ofisi ve İsveç Patent Ofisi de aynı görüşte. Ancak bu kural, laboratuvar ortamında üretilebilen ya da geliştirilebilen mikroorganizmalar için geçerli değil. Gelişmiş pek çok ülkede, insan eliyle üretilmiş ya da geliştirilmiş mikroorganizmalar ile biyolojik materyaller patentlenebilir durumda. Bakteriler, virüsler, mantarlar, tek hücreli algler gibi örnekleri mevcut.
Diyelim ki doğal bir mikroorganizmanın antibiyotik etkisi gösterebildiği bir buluş gerçekleşti; böyle bir durumda istisnai olarak mikroorganizma, buluşun bir parçası olarak patentlenebilir. Yani doğal bir mikroorganizmanın da içinde bulunduğu, farklı bileşenler de içeren bir buluş gerçekleşiyorsa, bu patentlenebiliyor.
Zaten Avrupa Patent Sözleşmesi’ne göre bir buluşun patentinin alınabilmesi için, üç şartı yerine getirmesi gerekiyor: Buluşun yeni olması, yaratıcı bir adım içermesi ve endüstriyel uygulama kapasitesine sahip olması.
Her aşı genetiği değiştirilmiş mikroplarla hazırlanmıyor
Nitekim, şirketler ya da kişiler, bir aşının patenti için başvurduğunda, aşıda yer alan birçok şey için, yani aslında bir mikrop değil, ortaya çıkan formül için başvuruyor. Kimsenin zaten var olan bir virüs ya da bakterinin patentini almak gibi bir gayesi yok. Aşı, belirli bir hastalığa karşı vücudun bağışıklık kurmasına yardımcı olan farklı bileşenler içeriyor. Hastalıklara neden olabilecek az miktarda zayıf veya ölü mikrop (antijen) bu bileşenlerden yalnız biri. Aşıların içeriğinde, antijenlerin yanı sıra, koruyucu maddeler, stabilizatörler, adjuvantlar (yardımcı maddeler) ve kalıntılar bir arada bulunuyor. Aşılar içerdiği mikrobun durumuna göre dört başlıkta inceleniyor: Canlı, ölü, subunit ve toksoid aşılar. Canlı aşılar, adından anlaşılacağı üzere aşının içerisindeki mikroorganizmaların canlı olduğu, ancak zararsız hale getirildiği aşılar. Suçiçeği, verem, kızamık, kızamıkçık gibi aşılar bu grupta. Suçiçeği aşısının Edward Jenner tarafından 1796’da bulunduğu düşünüldüğünde, Jenner’ın virüs patenti alamadığı için genetiği değiştirilmiş bir organizmayla patent aldığını söylemek garip olur.
Bir diğer aşı tipi ölü aşılar. Aşıda kullanılan mikroorganizmalar öldürülmüş, ancak vücudu uyararak “antikor” denen koruyucu maddelerin yapılmasını sağlayacak özellikleri korunuyor. Boğmaca aşısı da buna örnek.
Gelelim genetiği değiştirilmiş mikroorganizmalara. Subunit aşılar içinde yer alan rekombinant aşılar, DNA teknolojisi kullanılarak genetiği değiştirilmiş mikroorganizmalarla üretiliyor. Bu aşılar, hastalığa sebep olan mikroorganizmanın, yalnız bir parçasını içeriyor. Rekombinant aşılar, koruyucu yanıt oluşturmayan, farklı antijenik moleküller içermediği için bağışıklık sistemi tepkinin sadece koruyucu nitelikli saf antijenlere yönlendirilmesini sağlıyor. Bu tip aşı içeriğinin temel avantajı, bağışıklığı baskılayıcı veya zararlı yan etkiler oluşturan bileşenlerden arınmış olması. En önemli örnekleri arasında ise hepatit B ve grip aşısı yer alıyor. Biyoteknoloji geliştikçe, daha kolay erişilebilir, ısıya dayanıklı ve uygulaması kolay alternatiflerin ortaya çıkacağı düşünülüyor.
Canlı, ölü, toksoid ve rekombinant aşı tipleri
Sonuç olarak küresel şirketlerin doğal bakteri ve virüslerin patentini alamaması, genetiği değiştirilmiş mikroorganizmalarla aşı üretmelerine neden olmuyor. Aşıda kullanılacak antijenlerin tipini belirlemekte, patent bir erten değil. Yalçın birbiriyle ilgisiz iki değişkeni zoraki ilişkilendirmiş.
Kara Kutu: Yüzleşme Vakti isimli kitap hakkındaki çalışmaya dair Teyit ekibi tarafından yayınlanan 63 yazı bu rehberde yer alıyor.
Komplo teorileri hakkındaki yazıları okuyarak kitabın içinde düşülen genel yanılgıları anlayabilirsiniz:
Manisalı eczacıları kim öldürdü?
Komplo Teorileri I: Aşırı şüpheci tutum etrafımızı sardığında
Komplo Teorileri II: Bilimsel görünme çabası
Komplo Teorileri III: Sağlığımızı korumak için ne yapabiliriz?
Bu bölümdeki yazılar Kara Kutu’nun yazım sürecine mercek tutuyor. Kitaptaki kaynak gösterimi, izlenen metodoloji ve tespit edilen intihaller sizi şaşırtabilir. Ayrıca kitapta yer alan ve Yalçın’ın konuşmalarından hareketle oluşturulan safsatalara ve daha fazlasına göz atabilirsiniz:
Kara Kutu’nun yöntemi – I: Nasıl yazıldı? Nasıl basıldı?
Kara Kutu’nun yöntemi – II: Kaynakça nasıl hazırlanmış?
Kara Kutu’nun yöntemi – III: 30 farklı kaynaktan yapılan intihaller
Korelasyon nedensellik değildir
Kara Kutu’nun ‘kozmik odasındaki’ intihaller
Safsatalar I: Komplo teorilerini safsatalar ile süslemek
Safsatalar II: Hatalı akıl yürütmenin kitabı
Özellikle ‘doğallık safsatasını’ özümsedikten sonra homeopati üzerine iddiaları inceleyebilirsiniz:
Kapitalizm homeopatiyi teğet mi geçti? Sektöre genel bakış
ABD’deki en büyük kütüphanelerin homeopati okullarıyla ilişkisi olduğu iddiası dayanaksız
İDDİA 1: Patofizyoloji kürsülerinin 12 Eylül’den sonra kapatıldığı ve yıllardır bu dersin verilmediği iddiası
Türkiye’de tıp eğitimi nasıl kurumsallaştı?
Kara Kutu: Yüzleşme Vakti isimli kitabın üçüncü ve dördüncü bölümlerinde yer alan iddiaların ele alındığı yazılar bu bölümde:
İDDİA 2: ABD ve Avrupa’da Augmentin’in evcil hayvanlarda kullanımının yasaklandığı iddiası
İDDİA 3: 12 yaşındaki her çocuğun kolesterol ilacı alması tavsiye edilmiyor
İDDİA 4: İlaçların farklı ülkelerde daha ucuz olmasının nedeni fiyat politikaları
İDDİA 5: Yan etkileri olan serzone isimli ilacın ‘henüz’ toplatıldığı iddiası
İDDİA 6: Bazı psikiyatrik hastalıklar piyasayı canlandırmak için mi uyduruldu?
İDDİA 7: Beyindeki organik değişimler mutasyon anlamına mı geliyor?
İDDİA 8: Gebelikte antidepresan kullanımının bebekte otizm riskini artırdığı iddiası
İDDİA 9: Serotonin ile depresyon arasında ilişki yok mu?
İDDİA 10: Sadece çocuklar üzerinde ve belli bir evre için yapılan araştırmanın sonuçları genellenebilir mi?
İDDİA 11: ABD’deki yaygın ölüm sebepleri arasında ilaç yan etkilerinin dördüncü sırada olduğu iddiası
Aşılar kitapta önemli bir yer tutuyor. Çalışmamızın önemli bir kısmı, bu nedenle aşılar hakkındaki iddialara ayrıldı:
Aşılar bağışıklığı zayıflatıyor mu? Vücudumuzun ‘askerleri’ nasıl çalışıyor?
Aşılarda bulunan maddeler o kadar ‘korkutucu’ mu?
Sürü bağışıklığı: ‘Benim çocuğum istersem aşılatmam’ denebilir mi?
Osmanlı’dan günümüze Türkiye’de aşı çalışmaları
İDDİA 12: Türkiye’de ilk aşı kampanyasının 1985’te yapıldığı iddiası
İDDİA 13: Türkiye’de zorunlu aşı uygulaması olduğu iddiası
İDDİA 14: Menenjit aşısının 2013 yılında aşı takvimine eklendiği iddiası
İDDİA 15: Almanya’daki zorunlu kızamık aşısı yasasının ‘kıl payıyla’ kabul edildiği iddiası
İDDİA 16: Almanya’da çocuk doktorlarının yüzde 92’si çocuğunu aşılatmıyor iddiası
Finlandiya İngiltere İrlanda Hollanda ve İsveç’te aşıların zorunlu olmaması ne anlama geliyor?
İDDİA 17: FDA’da görevli Morris’in grip aşısı hakkındaki açıklamayı 2009’da yaptığı iddiası
İDDİA 18: İsrail’de hiç aşı yapılmadığı iddiası
Wakefield I: Aşı ve otizm arasındaki ilişki olduğu iddiaları nereden çıktı?
Wakefield II: Kızamık virüsü için aşı patenti almış
Wakefield III: Otizmli ailelerin avukatlarından para aldı
Aşı ve otizm arasında bağ olduğu tartışmalarını kimler kitleselleştirdi?
Aşı otizm arasında bağ olduğunu söyleyenlerin bilimsellik iddiası
Bugün 50’lerinde olanların çocukluğunda çevrelerinde otizmli çocuk yok muydu?
İDDİA 20: Neil Z. Miller aşı karşıtı derneklerle ilişkili
İDDİA 21: Houweling makalesinde aşıların zararlarından bahsetmiyor
İDDİA 22: Prof. Dr. Claire-Anne Siegrist aşının uzun dönemdeki faydalarının bilindiğini belirtiyor
İDDİA 23: Kızamık aşısının kadınların yüzde 55’inde romatoit artrit gelişmesine neden olduğu iddiası
İDDİA 24: Boğmaca aşısından sonra bebeklerin normalden yedi kat daha fazla hayatını kaybettiği iddiası
Difteri tetanoz ve boğmaca aşılarının ani bebek ölümü vakalarıyla bağlantısı yok
İDDİA 25: Aşıların kısırlığa neden olduğunu gösteren bir kanıt yok
İDDİA 26: Aşılarda kullanılacak antijenleri patent sınırlamaları mı belirliyor?
İDDİA 27: Gluten ve kazeinin otizme yol açtığını gösteren bulgu yok
Aşı üretimi kâr maksimizasyonuna dayanıyor ve bu halk sağlığını tehdit ediyor
Facebook’un reklam politikası Kara Kutu’daki aşı karşıtı iddiaların yayılımını engelledi mi?
Son olarak Kara Kutu’da modern tıbbın karşısına anti kapitalizmin konduğunu görüyoruz. Tıp ve anti kapitalizm ilişkisine dair yazılar aşağıdaki gibi:
Kaynaklar
CDC, Vaccines: The Basics, 14 Mart 2012
Dergipark, Rekombinant DNA Teknolojisi ve Veteriner İlaç Geliştirmede Kullanımı, 2017
European Patent Office, Patentable biotechnological inventions
European Patent Office, Discoveries
European Patent Office, Convention on the Grant of European Patents, 5 Ekim 1973
Google Patents, Recombinant vaccine
IP Australia, Patents for biological inventions, 14 Haziran 2016
National Institute of Allergy and Infectious Diseases, Influenza Vaccine Production and Design
NCBI, Can microbes be patented?, 4 Ocak 2013
NCBI, Intellectual property challenges, 2016
NCBI, A Rational, Systematic Approach for the Development of Vaccine Formulations, 23 Şubat 2011
Swedish Patent and Registration Office, Biotechnology and patents
Springer Link, Patenting of microorganisms: Systems and concerns, 21 Eylül 2010
Patent Facilitating Centre, Patenting of Microorganisms
USPTO, General information concerning patents, Ekim 2015
Vaccines.org, Vaccine Ingredients, Aralık 2017
WHO, Types of Vaccines
WHO, Smallpox vaccines
WHO, Subunit vaccines
Kapak görseli: istock/Panuwach