İDDİA 9: Pensilvanya Üniversitesi'nden Joseph Mendels ve Alan Frezer’in imzasını taşıyan 1974 tarihli bir raporda, “depresyon oluşumuna dair serotonin seviyesinin düşüklüğünün yeterli bir delili yoktur” deniyor.
YANLIŞ
Kara Kutu: Yüzleşme Vakti’nin 225. sayfasında Soner Yalçın, Pensilvanya Üniversitesi’nden Joseph Mendels ve Alan Frezer’in imzasını taşıyan 1974 tarihli bir rapora dayanarak, serotonin ile depresyon arasındaki ilişkiyi inkara kalkışıyor.
Yalçın’ın kötü kurulmuş ve ne demek istediğini pek iyi anlatamayan cümlesinde refere ettiği makalede yazarlar, monoamin (serotonin, dopamin, norepinefrin gibi) yetersizliğinin, tek başına klinik depresyonu açıklayamayacağını ifade ediyor; ‘seretonin seviyesinin düşüklüğüne dair delil olmadığını’ söylemiyorlar.
Monoaminler, sinir hücreleri arasında iletişimi sağlayan kimyasallar. Monoaminleri tüketen ilaçların depresyon benzeri etkiler göstermesine dayalı olarak monoamin eksikliği hipotezi, bundan yaklaşık 70 yıl önce üretilmişti.
Monoamin hipotezinden depresyonun biyolojik altyapısıyla ilgili çok şey öğrendik. Monoaminerjik sistemi hedefleyen ilaçlarla, bugün depresyon vakalarının üçte ikisi tedavi edilebiliyor. Ancak, 70’li yıllara gelindiğinde, bu makalede olduğu gibi, çok sayıda araştırmacı bu hipotezi tartışmaya, hipotezin eksikliklerini ortaya çıkarmaya başladı.
Günümüze gelindiğinde, monoaminlerin aktivitesi kadar, monominlerin uyarılarını alan sinir hücresinin dışındaki ve içindeki haberci sistemler, monoaminler dışındaki başka kimyasal ileticiler, genetik ve çevresel çok sayıda etkenin depresyonun biyolojik zemininde önemli yer tuttuğuna dönük çok sayıda kanıt toplandı. Hatta monoamin sistemini hedefleyen ilaçların da etkilerini sadece monoamin sistemi üzerinden değil, çok sayıda başka sistemi de etkileyerek ortaya çıkardığını biliyoruz.
Depresyonun altında yatan biyolojik mekanizmalar halen tam olarak aydınlatılamadı. Beyindeki çok karmaşık moleküler mekanizmalar, hastalıkların ortaya çıkmasına katkı verebiliyor. Eğer insan beyni, tanımlı bir molekülün artması ya da azalması gibi sade mekanizmalarla çalışıyor olsaydı, depresyon kolayca tedavi edilebilirdi ve çağımızın en ağır üç hastalığından biri olmazdı. Öte yandan, keşfedilen her yeni mekanizma, bu hastalığın önlenmesi ve tedavisi için yeni umutlar vaat ediyor.
Yani bahsi geçen araştırma, Yalçın’ın iddia ettiği gibi, serotonin de dahil olmak üzere monoaminlerin depresyon sırasında düştüğünü gösteren bir delil olmadığını değil; monoamin yetersizliğinin depresyonu tek başına açıklayamayacağını söylüyor.
Kara Kutu: Yüzleşme Vakti isimli kitap hakkındaki çalışmaya dair Teyit ekibi tarafından yayınlanan 63 yazı bu rehberde yer alıyor.
Komplo teorileri hakkındaki yazıları okuyarak kitabın içinde düşülen genel yanılgıları anlayabilirsiniz:
Manisalı eczacıları kim öldürdü?
Komplo Teorileri I: Aşırı şüpheci tutum etrafımızı sardığında
Komplo Teorileri II: Bilimsel görünme çabası
Komplo Teorileri III: Sağlığımızı korumak için ne yapabiliriz?
Bu bölümdeki yazılar Kara Kutu’nun yazım sürecine mercek tutuyor. Kitaptaki kaynak gösterimi, izlenen metodoloji ve tespit edilen intihaller sizi şaşırtabilir. Ayrıca kitapta yer alan ve Yalçın’ın konuşmalarından hareketle oluşturulan safsatalara ve daha fazlasına göz atabilirsiniz:
Kara Kutu’nun yöntemi – I: Nasıl yazıldı? Nasıl basıldı?
Kara Kutu’nun yöntemi – II: Kaynakça nasıl hazırlanmış?
Kara Kutu’nun yöntemi – III: 30 farklı kaynaktan yapılan intihaller
Korelasyon nedensellik değildir
Kara Kutu’nun ‘kozmik odasındaki’ intihaller
Safsatalar I: Komplo teorilerini safsatalar ile süslemek
Safsatalar II: Hatalı akıl yürütmenin kitabı
Özellikle ‘doğallık safsatasını’ özümsedikten sonra homeopati üzerine iddiaları inceleyebilirsiniz:
Kapitalizm homeopatiyi teğet mi geçti? Sektöre genel bakış
ABD’deki en büyük kütüphanelerin homeopati okullarıyla ilişkisi olduğu iddiası dayanaksız
İDDİA 1: Patofizyoloji kürsülerinin 12 Eylül’den sonra kapatıldığı ve yıllardır bu dersin verilmediği iddiası
Türkiye’de tıp eğitimi nasıl kurumsallaştı?
Kara Kutu: Yüzleşme Vakti isimli kitabın üçüncü ve dördüncü bölümlerinde yer alan iddiaların ele alındığı yazılar bu bölümde:
İDDİA 2: ABD ve Avrupa’da Augmentin’in evcil hayvanlarda kullanımının yasaklandığı iddiası
İDDİA 3: 12 yaşındaki her çocuğun kolesterol ilacı alması tavsiye edilmiyor
İDDİA 4: İlaçların farklı ülkelerde daha ucuz olmasının nedeni fiyat politikaları
İDDİA 5: Yan etkileri olan serzone isimli ilacın ‘henüz’ toplatıldığı iddiası
İDDİA 6: Bazı psikiyatrik hastalıklar piyasayı canlandırmak için mi uyduruldu?
İDDİA 7: Beyindeki organik değişimler mutasyon anlamına mı geliyor?
İDDİA 8: Gebelikte antidepresan kullanımının bebekte otizm riskini artırdığı iddiası
İDDİA 9: Serotonin ile depresyon arasında ilişki yok mu?
İDDİA 10: Sadece çocuklar üzerinde ve belli bir evre için yapılan araştırmanın sonuçları genellenebilir mi?
İDDİA 11: ABD’deki yaygın ölüm sebepleri arasında ilaç yan etkilerinin dördüncü sırada olduğu iddiası
Aşılar kitapta önemli bir yer tutuyor. Çalışmamızın önemli bir kısmı, bu nedenle aşılar hakkındaki iddialara ayrıldı:
Aşılar bağışıklığı zayıflatıyor mu? Vücudumuzun ‘askerleri’ nasıl çalışıyor?
Aşılarda bulunan maddeler o kadar ‘korkutucu’ mu?
Sürü bağışıklığı: ‘Benim çocuğum istersem aşılatmam’ denebilir mi?
Osmanlı’dan günümüze Türkiye’de aşı çalışmaları
İDDİA 12: Türkiye’de ilk aşı kampanyasının 1985’te yapıldığı iddiası
İDDİA 13: Türkiye’de zorunlu aşı uygulaması olduğu iddiası
İDDİA 14: Menenjit aşısının 2013 yılında aşı takvimine eklendiği iddiası
İDDİA 15: Almanya’daki zorunlu kızamık aşısı yasasının ‘kıl payıyla’ kabul edildiği iddiası
İDDİA 16: Almanya’da çocuk doktorlarının yüzde 92’si çocuğunu aşılatmıyor iddiası
Finlandiya İngiltere İrlanda Hollanda ve İsveç’te aşıların zorunlu olmaması ne anlama geliyor?
İDDİA 17: FDA’da görevli Morris’in grip aşısı hakkındaki açıklamayı 2009’da yaptığı iddiası
İDDİA 18: İsrail’de hiç aşı yapılmadığı iddiası
Wakefield I: Aşı ve otizm arasındaki ilişki olduğu iddiaları nereden çıktı?
Wakefield II: Kızamık virüsü için aşı patenti almış
Wakefield III: Otizmli ailelerin avukatlarından para aldı
Aşı ve otizm arasında bağ olduğu tartışmalarını kimler kitleselleştirdi?
Aşı otizm arasında bağ olduğunu söyleyenlerin bilimsellik iddiası
Bugün 50’lerinde olanların çocukluğunda çevrelerinde otizmli çocuk yok muydu?
İDDİA 20: Neil Z. Miller aşı karşıtı derneklerle ilişkili
İDDİA 21: Houweling makalesinde aşıların zararlarından bahsetmiyor
İDDİA 22: Prof. Dr. Claire-Anne Siegrist aşının uzun dönemdeki faydalarının bilindiğini belirtiyor
İDDİA 23: Kızamık aşısının kadınların yüzde 55’inde romatoit artrit gelişmesine neden olduğu iddiası
İDDİA 24: Boğmaca aşısından sonra bebeklerin normalden yedi kat daha fazla hayatını kaybettiği iddiası
Difteri tetanoz ve boğmaca aşılarının ani bebek ölümü vakalarıyla bağlantısı yok
İDDİA 25: Aşıların kısırlığa neden olduğunu gösteren bir kanıt yok
İDDİA 26: Aşılarda kullanılacak antijenleri patent sınırlamaları mı belirliyor?
İDDİA 27: Gluten ve kazeinin otizme yol açtığını gösteren bulgu yok
Aşı üretimi kâr maksimizasyonuna dayanıyor ve bu halk sağlığını tehdit ediyor
Facebook’un reklam politikası Kara Kutu’daki aşı karşıtı iddiaların yayılımını engelledi mi?
Son olarak Kara Kutu’da modern tıbbın karşısına anti kapitalizmin konduğunu görüyoruz. Tıp ve anti kapitalizm ilişkisine dair yazılar aşağıdaki gibi:
Yazar
Teyit & Türkiye Psikiyatri Derneği uzmanları
Kaynak
Mendels ve Frazer, Brain Biogenic Amine Depletion and Mood, 1974